+90 258 262 00 55 gallavikahve@gmail.com Saraylar, 420. Sk., 20010 Merkezefendi/DENİZLİ 8:30 - 19:00

TANIM TARİHÇESİ

Türk Kahvesinin Tarihçesi

Tanım ve Tarihçe

Türk Kahvesi, Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı, köpüğü, kokusu, pişirilişi, ikramı… kısacası, kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır.

Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir.

Güney ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir.

Diğer metotlara nazaran, Türk metodunda kahvenin kaynatılması özellikle tercih edilen bir şeydir. Elde edilen kaynama, çok hafif bir kaynamadır ve çoğunlukla ciddi bir ısı artışından ziyade ısınan su ile çok ince öğütülmüş kahvenin etkileşimidir.

Kahve tutkunları; ufak yudumlar halinde içilen dumanı üstünde bir fincan Türk Kahvesini yoğun gövdesi, nefis lezzeti ve ağızdaki kalıcı aroması için tercih ederler.

Tarihçe
1543 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa, lezzetine hayran kaldığı kahveyi İstanbul’a getirdi.

Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı.

İlk olarak 1554 yılında Tahtakale’de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.

Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu.

Kısa sürede, gerek İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa’yı oradan da tüm dünyayı sardı.

Özellikler

Türk Kahvesi;

Dünyanın en eski kahve pişirme yöntemidir.
Köpük, kahve ve telveden oluşur.
Yumuşak ve kadifemsi köpüğü sayesinde damakta en uzun süre tadını devam ettiren kahve türüdür.
Birkaç dakika şekli bozulmadan kalabilen bu leziz köpüğü sayesinde, uzun süre sıcak kalabilir.
İnce kenarlı fincanda sunulduğu için, diğer kahve türlerine göre daha yavaş soğur ve böylece daha uzun süren bir kahve keyfi sunar.
Yoğun şurupsu kıvamı ile ağızdaki lezzet tomurcuklarını aşırı uyararak hafızada yer eder.
Diğer kahve türlerine göre, daha kıvamlı, yumuşak ve aromatiktir.
Kendine özgü enfes kokusu ve özel köpüğü ile diğer kahvelerden kolaylıkla ayırt edilebilir.
Kahve tutkunları tarafından, kaynatılarak içilebilen tek kahve olarak kabul edilir.
Geleceği anlatmak için kullanılan tek kahve türüdür. Cafedomancy: Kahve telvesini kullanarak kehanette bulunmak.
Eşsizdir çünkü kahvesi fincanın içindedir ancak telve olarak dibe çöktüğünden filtre edilmesine ve süzülmesine gerek kalmaz.
Hazırlanırken şeker ilave edildiğinden diğer kahvelerde olduğu gibi sonradan tatlandırmaya gerek yoktur.
Sağlıklıdır çünkü fincanın dibinde biriken telvesi içilmez.
Sıklıkla içildiği halde, miktar olarak fazla olmadığından şişkinlik yapmaz.
Diğer kahve türlerine göre, bir içimde daha az kafein içerir.
Çok pratik ve ekonomiktir çünkü pişirirken tek ihtiyacınız bir cezve olacaktır.
O nefis tadını verebilmesi için, kavrulduktan sonra ya hemen tüketilmeli ya da aromasını muhafaza edecek şekilde paketlenmelidir.

Türk Kahvesi ve Türkler

Türk Kahvesi;

Dünyanın en eski kahve pişirme yöntemidir.
Köpük, kahve ve telveden oluşur.
Yumuşak ve kadifemsi köpüğü sayesinde damakta en uzun süre tadını devam ettiren kahve türüdür.
Birkaç dakika şekli bozulmadan kalabilen bu leziz köpüğü sayesinde, uzun süre sıcak kalabilir.
İnce kenarlı fincanda sunulduğu için, diğer kahve türlerine göre daha yavaş soğur ve böylece daha uzun süren bir kahve keyfi sunar.
Yoğun şurupsu kıvamı ile ağızdaki lezzet tomurcuklarını aşırı uyararak hafızada yer eder.
Diğer kahve türlerine göre, daha kıvamlı, yumuşak ve aromatiktir.
Kendine özgü enfes kokusu ve özel köpüğü ile diğer kahvelerden kolaylıkla ayırt edilebilir.
Kahve tutkunları tarafından, kaynatılarak içilebilen tek kahve olarak kabul edilir.
Geleceği anlatmak için kullanılan tek kahve türüdür. Cafedomancy: Kahve telvesini kullanarak kehanette bulunmak.
Eşsizdir çünkü kahvesi fincanın içindedir ancak telve olarak dibe çöktüğünden filtre edilmesine ve süzülmesine gerek kalmaz.
Hazırlanırken şeker ilave edildiğinden diğer kahvelerde olduğu gibi sonradan tatlandırmaya gerek yoktur.
Sağlıklıdır çünkü fincanın dibinde biriken telvesi içilmez.
Sıklıkla içildiği halde, miktar olarak fazla olmadığından şişkinlik yapmaz.
Diğer kahve türlerine göre, bir içimde daha az kafein içerir.
Çok pratik ve ekonomiktir çünkü pişirirken tek ihtiyacınız bir cezve olacaktır.
O nefis tadını verebilmesi için, kavrulduktan sonra ya hemen tüketilmeli ya da aromasını muhafaza edecek şekilde paketlenmelidir.

Tüm Hakları Saklıdır. | GALLAVİ GIDA İTHALAT SANAYİ ve TİCARET ANONİM ŞİRKETİ